Sık sık sesini yükselten ses, bu aralar yine duyurmaya çalışıyor kendini bana.
Hiç bir yere çıkmama ve ya sadece doğa ile, şehir hareketliliğine dair herşeyden uzak kalabileceğim bir yerde uzunca bir süre kalmaya dair istek halleri.
(Bu cümleyi kurarken bile 'istek' kelimesini yazmamaya dair çabamı görüyorum... Sanki yazmayınca onun bir istek olduğu gerçeği ortadan kalkıyormuşçasına..)
Bugün, pandemi döneminde uzun uzun çalıştığım ve notlar aldığım defterlere, kitaplara bir kez daha sarıldım. Ne zaman göğsümde sıkışıklık hissetsem daha da fazla sarıldığım gibi.
Arjuna' nın sorusu aklıma düşer ara ara, bugün de bu soruyla uyandım;
-------
Arjuna; ...tüm görevleri terk ederek sürekli meditasyon içerisinde, tefekkür hayatı yaşanması mı gerek?
Krişna;
İki çeşit yaşam biçimi mevcuttur: bir tanesi bilgiyi arayanlar için terk yolu ve diğeri aynı bilginin peşinden koşanlar için eylem yolu.
....
(Bhagavad Gita'nın Öğretisi, Satori yayınları - Çeviri: Damla Gayatri Dönmez)
-------
Kısacası aslında cevabını bildiğim ya da belki de öyle sandığım sorular soruyorum hala kendime.
Oysaki, belli ki içimde çok net o cevaplar...
Sormam gereken soru belki de; görmemeye çalıştığın ama boşa uğraştığın cevap üzerinde durmaktan neden kaçıyorsun? 'dur.